18 Mart 1915 Çanakkale Boğazında İtilaf Devletlerine karşı kazanılan zaferin 107. yıldönümü. Çanakkale topraklarını kanlarıyla sulayan şehitlerimizi anmak, onlara dualar etmek, manevi huzurları önünde selâm durmak, saygılarımızı sunmak günüdür, bugün.
Rusya’yı bombalayan Almanlar nedeniyle Osmanlı savaşa girdi. İtilaf güçleri Çanakkale Boğazını, İstanbul Boğazını ellerine geçirmek için saldırdılar. Düşman kuvvetlerine karşı kahraman ordumuz, etten duvar ördü, geçit vermedi. Düşman donanması büyük kayıplar verdi. Çanakkale Boğazı’nı geçmesine Türk ordusu izin vermedi.
Çanakkale boğazını geçemeyeceklerini anlayan İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ,Anzak ve diğer düşman güçleri, karadan çıkarma yapmaya başladılar. Cephanesi biten askerlerine Mustafa Kemal :’’Süngü tak.’’ emrini verdi. Ardından “Ben size taarruzu emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir.” sözlerini söyledi.
Kınalı kuzuların kahramanlık destanıdır, Çanakkale.
Koca Seyit’in 215 kilo mermiyi kaldırdığı olağanüstü gücün sergilendiği, düşman savaş gemilerinin battığı boğazdır, Çanakkale.
Yaralı düşman askerini, tedavi için taşıyan Mehmetlerin merhameti yüceltmesidir, Çanakkale.
Vatan aşkıyla dolu ordumuzun, 57. Alayımızın, dünyaya savaşın vahşetini değil, şehit düşman askerini evlat kabul eden kocaman yüreklerin varlığıdır, Çanakkale.
Mustafa Kemal’in güneş gibi doğduğu yerdir Çanakkale.
Anadolu’da yüzyıllardır yaşayan Türk’ün, Kürt’ün, Çerkez’in, Gürcü’nün, Laz’ın ve diğer azınlık ulusların el ele, omuz omuza, kardeşçe bağımsızlık mücadelesi verdiği yerdir Çanakkale.
Önderimiz, Başkomutanımız Mustafa Kemal ATATÜRK,
Adı kayda geçen ve geçmeyen aziz şehitler,
Vatanın bağımsızlığı için kanlarınızla suladığınız bu topraklarda yaşıyorsak bugün, 84 milyon borçluyuz size. Hakkınız var her nefeste. Her 18 Mart’ta manevi huzurunuzda minnetle eğilirken, aziz hatıranızı gururla, rahmet ve şükranla anıyoruz.
Konuşmamı okuyacağım dizelerimle bitirmek istiyorum.
“Şehitlerin soyları biz,
Minnettarız.
Rahat uyuyun!
Sancaklarınız dalgalandı,
Dalgalanacak,
Ruhlarınıza fatihalar okundu,
Okunacak.
Anaların kınalı kuzuları unutulmadınız,
Unutulmayacaksınız.
Bu topraklarda yaşıyorsak,
Özgür ve bağımsız,
Hak; adı bilinen, bilinmeyen şehitlerimizin.
Helâl olur, İnşallah!”
18 Mart
Öğretmen - Yazar - Şair at MEB
Yazıları ve şiirleri üreten Haluk Yeşiltepe 1960 yılında Ankara’da doğdu. 1966 yılında ilkokula başladı. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi Bulancak’ta bitirdi. Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü Türkçe Öğretmenliği Bölümünden 1980 yılında mezun oldu. İlk şiirini 1974 yılında yazdı. Mahalli gazete ve dergilerde, şiirlerini ve yazılarını yayımladı. Öğretmen olarak Yozgat’ta, Giresun merkezde, Bulancak ilçesinde çalıştı. Mesleğine devam etmektedir.Evli ve iki kızı vardır.