Söz Grupları

     ÖZDEYİŞLER

    Bir düşünceyi kısa ve özlü biçimde anlatan, bir ya da birkaç cümlelik söyleyeni belli olan sözlere özdeyiş denir.

        ÖRNEKLER:

     “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

Atatürk

      “Efendiler siz hayatınızda mebus olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat hiç bir zaman sanatkâr olamazsınız.”

  Atatürk

      SORU:

      Atasözleriyle özdeyişleri nasıl ayırt edebiliriz? Defterlerinize yazınız.

      YANSIMA SÖZCÜKLER:

       Canlı ve cansız varlıkların çıkardıkları seslerin taklit edilmesiyle oluşan sözcüklerdir. 

   ÖRNEKLER:

   “tık” sesinden “tıkırtı, tıkırdamak, tıkırdatmak…”

   “şırıl” sesinden “şırıl şırıl, şırıltı, şırıldamak…”

   SORU:

      Yansıma sözcüklerin kökleri anlamlı mı, değilse neden? Cevaplarımızı defterlerimize yazmayı unutmayalım.

       
    İKİLEMELER

       Anlamı pekiştirmek, güçlendirmek, anlatımı ilgi çekici duruma getirmek için aynı sözcüğün, eş, yakın, karşıt anlamlı veya sesleri birbirini çağrıştıran sözcüklerin yan yana kullanılmasıyla oluşturulan sözcük grubuna ikileme denir.

       Örnekler:

   Şırıl şırıl, abuk sabuk, cam çerçeve, tir tir titremek…

   İkilemelerin Oluşum Şekilleri

  Aynı sözcüğün tekrarı: Usul usul, akın akın, gide gide, sıkı sıkı, yüze yüze, otura otura…

  Eş anlamlı sözcüklerle: Şan şöhret, akıllı uslu, yorgun argın, laf söz, mutlu mesut, gizli saklı…

  Yakın anlamlı sözcüklerle: Ağrı sızı, yer yurt, üst baş, sağ salim, ak pak,  az buçuk, yalan yanlış…

  Karşıt anlamlı sözcüklerle: Aşağı yukarı, az çok, düşe kalka, acı tatlı, büyük küçük…

  Biri anlamlı diğeri anlamsız sözcüklerle: Çoluk çocuk, eski püskü, ezik büzük, falan filan, sıkı fıkı, tek tük, ufak tefek…

  İkisi de anlamsız sözcüklerle: Ivır zıvır, eciş bücüş, mırın kırın, çıtı pıtı, paldır küldür …

  Yansıma sözcüklerle: Şırıl şırıl, şarıl şarıl, vızır vızır, çatır çatır, çıtır çıtır, gümbür gümbür…

  İkinci kelimenin başına “m” ünsüzü getirilerek oluşturulur: Para mara, ev mev, yemek memek,

  İkilemeyi meydana getiren sözcükler ayrı yazılır. Bu sözcüklerin arasına hiçbir noktalama işareti konmaz:

      Onlar evmev almamışlar.(Yanlış)
      Onlar ev mev almamışlar . (Doğru)

      Kuru yemişleri çıtır, çıtır yedi. (Yanlış)
      Kuru yemişleri çıtır çıtır yedi. (Doğru)

  Bazı ikilemeler kalıplaşarak bitişik kullanılmaktadır.

      Annem cızbız köfte yaptı.

   Sözcüklerinden birinin önüne “m” ünsüzü getirilerek yapılmış ikilemeler ayrı yazılır:

       Para mara, cam mam

   İkilemenin arasına gelen mi edatı anlamı güçlendirir.

   Tembel mi tembel

   Türkçede, çekim eki alarak (iyelik eki, hal ekleri vb.) meydana gelen ikilemeler bulunmaktadır.

       diz dize, nefes nefese, baş başa, kıyıda köşede, sağdan soldan,  saçı başı, kaşı gözü…

   İkilemeyi meydana getiren kelimeler “yapım eki almış sözcükler” olabilir.

      irili ufaklı, güçlü kuvvetli, kırık dökük, yerli yersiz, dalgın dalgın, dertli dertli…

  İkilemeyi oluşturan sözcükler, kalıplaşmıştır.  

      Bugün zıvır ıvır beslendin.

      Yerlerinin değiştirilmesi uygun olmamaktadır.

   İkilemeler cümlede isim, sıfat ve zarf görevinde kullanılabilir. Cümlede tamlama şeklinde bulunabilirler.

      SORU: Aşağıdaki cümlelerde bulunan ikilemelerin oluş biçimlerini yay ayraç içine yazınız.

1.Kırık dökük bir yerdeyiz. (                                                           )
2.Şirin mi şirin çocuk, kardeşinmiş.(                                                   )
3.Güzel güzel derslerinize çalışın.   (                                                   )
4.Meyveleri irili ufaklı dizmişti tezgaha.(                                          )
5.Beni ıvır zıvır işlerle meşgul etti. (                                                  )     

        DOLAYLAMA

        Tek sözcükle anlatılabilecek bir kavramın birden fazla sözcükle anlatılmasıdır.

   ÖRNEKLER:

file bekçisi (kaleci)
Yavru Vatan (Kıbrıs)
bacasız sanayi (turizm)
beyaz cam (televizyon)
tahta at (tabut)
ölüm meleği (Azrail)
derya kuzusu (balık)  
meşin yuvarlak (top)
beyaz altın (pamuk)
ormanlar kralı (aslan)

         Örnek Soru: Tek kelimeyle belirtilebilecek bir kavramı, birden çok kelimeyle anlatmaya dolaylama denir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, dolaylama yoktur?

A)Bizde tepeye “höyük” derler.
B) Yavru vatanda ”korona” sıkıntısı bizim gibi.  
C) Ormanların kralı, bizi korkuttu.
D) Balıkçı, “Derya kuzuları!” diye bağırıyordu.
Cevap: A

   GÜZEL ADLANDIRMA

      Bazı sözcüklerin kullanılmasını toplum ahlakına aykırı gören ya da kimi sözlerin söylenmesini uygun bulmayan insanlar, onların yerine başka sözler kullanmıştır. Bu duruma güzel adlandırma denir.

      Örnekler:

     İnsanlar “cin” sözünü kullanmak istemez, onun yerine “iyi saatte olsunlar” ya da “üç harfli” derler.

     Gözleri görmeyen birine, “kör” denilmesi kaba sayıldığından “görme engelli” denir, kulakları duymayana da “işitme engelli” denir.

     Sevilen biri için “öldü” denmez, “hayata veda etti, sizlere ömür, son yolculuğuna çıktı, onu kaybettik” denir.

     SORU: Dolaylama ile güzel adlandırma arasındaki farkı bulabildiniz mi? Sevgili öğrenciler, bulduysanız cevabınızı yazınız.


SÖZ GRUPLARI TEST

1.İki arkadaş gençlik yıllarında birlikte gezip eğlendiler, bu durumu daha ileriye taşımaya karar vererek iş ortaklığını gerçekleştirdiler. Çocuklar büyüyünce ortaklık bozuldu, iki arkadaş arasında kırgınlık oluştu.
Metnini anlatan atasözü aşağıdakilerden hangisidir?
A)Bir dost ancak kırk yılda kazanılır.
B)Dost dediğinin gölgesinde suç işlenir.
C)Hayırlı dost, hayırsız hısımdan yeğdir.
D)Dostluk başka, alışveriş başkadır.


2)Çok çalıştım; günde tam on saat, molalarda bile dinlenmedim. Akşam patron bana asgari ücretten bile az bir ücret ödedi. Bunun üzerine işten ayrılıyorum, ……………………………………………………………………………………………………………………………… dedim.
Metinde boş bırakılan yer, aşağıdaki atasözlerinden hangisiyle tamamlanır?
A)Zahmetsiz rahmet olmaz.
B)Ak akçe kara gün içindir.
C)Aç ayı oynamaz.
D)Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.


3)Aşağıdaki cümlelerde bulunan ikilemelerden biri, soruyu okuyan öğrenciye şöyle dedi: ”Farklı olduğumu bulamazsan çalışmadığını düşünürüm senin.”
Farklı olan ikileme aşağıdaki cümlelerin hangisindedir
?

A)Çocuk düşe kalka yürür.
B)Yollar eğri büğrüydü.
C)Portakallar irili ufaklıydı.
D)Tarlada bata çıka yürüdük.


4)Cümlelerde bazen birden fazla kelimeyle tek kavram anlatılabilir. Bu cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A)Bu ara beyaz cama takılmadım.
B)Bahçemin gülü tomurcuklandı.
C)Sınıf şişmanının ağzı boş değil.
D)Dost düşman belli mi?


5)Aşağıdaki cümlelerde geçen deyimlerden hangisi sözlük anlamıyla kullanılmıştır?
A)Konuşulanlara kulak kabarttı.
B)Olayı diline doladı.
C)Dersin çoğu gitti azı kaldı.
D)Derslerime şöyle bir göz attım.


6)Aşağıdaki sözlerden hangisi toplumsal değildir?
A)Allah yardım ederse kuluna her iş girer yoluna.
B)Herkesin yardımlaştığı yerde işler yarım kalmaz.
C)Almayı iyi görüyorsan vermeyi kötü görme.
D)Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.


7) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim açıklamasıyla verilmemiştir?
A)Çete, fidye almak için çocuğu zorla alıkoyarak dağa kaldırmış.
B)Burada duranlara yapılmaz, dağdan gelip bağdaki kovulmaz.
C)Bu son olay aklını aldı.
D)Öyle çok üzüldü ki dağlara düştü.


8) Aşağıdaki deyimlerden hangisi mutlulukla ilgili değildir.
A)sevinçten uçmak
B)kalbi küt küt atmak
C)ağzı kulaklarına varmak
D)bayram etmek


9) Aşağıdaki cümlelerden hangisi öğüt verir?
A)Kendini sağlam bilen hastanın tedavisi yoktur. ( Fisher)
B)Sağlığın başlangıcı hastalığı tanımaktır. (Cervantes)
C) Hekimsiz, hâkimsiz yerde oturma.(Türk Atasözü)
D)Düşünmeden konuşmak ateş etmeye benzer.(atasözü)


10) Aşağıdaki atasözlerinden hangisi doğa olaylarıyla ilgili değildir?
A)Ağaç yaş iken eğilir.
B)Üzüm üzüme baka baka kararır
C)Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.
D)Dostun attığı taş baş yarmaz.

Haluk Yeşiltepe

Öğretmen - Yazar - Şair at MEB
Yazıları ve şiirleri üreten Haluk Yeşiltepe 1960 yılında Ankara’da doğdu. 1966 yılında ilkokula başladı. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi Bulancak’ta bitirdi. Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü Türkçe Öğretmenliği Bölümünden 1980 yılında mezun oldu. İlk şiirini 1974 yılında yazdı. Mahalli gazete ve dergilerde, şiirlerini ve yazılarını yayımladı. Öğretmen olarak Yozgat’ta, Giresun merkezde, Bulancak ilçesinde çalıştı. Mesleğine devam etmektedir.Evli ve iki kızı vardır.
Haluk Yeşiltepe

Latest posts by Haluk Yeşiltepe (see all)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ilgili yazı