Dinleme

      Birikim kazanmanın etkili yollarından biri dinlemedir. Bu konuyu iki açıdan değerlendirmek gerekir: dinleme ve konuşma. Dinleyici pasif, konuşmacı aktiftir. Bu nedenle dinleme insanlara daha zor gelir.

      Konuşma programlarında dinleyicilerin kontrollerini kaybettiği görülür. Ya uyurlar ya da yanındakiyle konuşmaya başlarlar. Programı seyredenler başlarlar söylenmeye:” Kardeşim uyumak ne? , Dinlemeyecektin neden ordasın?” İşin ilginç yanı olumsuzluğun topluma yansıması. Çoğu yerlerde dinleme yok gibi. Yönetici, siyasetçi, öğretmen, anne, baba ve büyükler kendilerini dinletemediklerinden yakınırlar. Ne dersek diyelim? Faydasız, derler. Evde çocuğuna, uslu dur, diyen anne çaresiz. Sınıfta öğrencisine, konuşma, diyen öğretmen çaresiz. Sokakta yanlışlara, yapma, diyen büyükler çaresiz. Çalışanına işi anlatamayan amir çaresiz… Bazıları çareyi bulmuş: Küçüklere dayak ya da tehdit, büyüklere akıl almaz baskı.

      Konuşmacılara ne demeli? Anlattıklarının dinlendiğini sanırlar. Öyle coşarlar ki oflamaları, puflamaları fark etmezler. Kim ne anladı? Diye sorulduğunda cevap veren birkaç kişiyi geçmez. Konuşmacılara: ”Karşındakileri sıktığının farkında mısın?” Sorusu cesaret işi. Gönül yıkmamak için, çok güzel konuştunuz, denir. Kısa bir hikaye anlatayım. Konuşmacı günün anlam ve önemiyle ilgili bir konuşma yapıyordu. Dinleyenler konuşuyordu, konuşmacı farkında değildi, coştukça coşuyordu. Dinleyiciler konuşmayı komik bulup “yaşa, var ol” diye alkışlıyordu, ıslık çalıyordu. Konuşmayı duyan yoktu, adeta bir gürültü ortamı mevcuttu. Gürültüyü çıkaranlardan birine şu soru yöneltildi: ”Neden böyle yapıyorsunuz?” ”Biz gırgır geçtikçe güzel konuştuğunu sanıyor, kendinden geçiyor, eğleniyoruz yasak mı? ” Cevabını verdi. Konuşmacı dinlenmediğini anladığında çözüm aramalı, etkili ve güzel konuşma tekniklerini öğrenmelidir.

      Dinlemek, önemli. Bilinen bu önemli davranış, büyükten küçüğe ahlaki bir görev kabul edilmelidir. Dinlemek erdemdir. Hem konuşana, hem dinleyene güzel bir söz hatırlatılmalı: “Bir söyle on dinle”

Haluk Yeşiltepe

Öğretmen - Yazar - Şair at MEB
Yazıları ve şiirleri üreten Haluk Yeşiltepe 1960 yılında Ankara’da doğdu. 1966 yılında ilkokula başladı. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi Bulancak’ta bitirdi. Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü Türkçe Öğretmenliği Bölümünden 1980 yılında mezun oldu. İlk şiirini 1974 yılında yazdı. Mahalli gazete ve dergilerde, şiirlerini ve yazılarını yayımladı. Öğretmen olarak Yozgat’ta, Giresun merkezde, Bulancak ilçesinde çalıştı. Mesleğine devam etmektedir.Evli ve iki kızı vardır.
Haluk Yeşiltepe

Latest posts by Haluk Yeşiltepe (see all)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ilgili yazı